KURUMSAL PAZARLAMACILARA TAVSİYELER
Murat
KAYKUSUZ - 28 OCAK 2005
1999 yılında Bank Kapital’de Kurumsal Pazarlama ve Mali Analiz
konusunda bir eğitim alıyorduk. İsmini şu an hatırlayamadığım eğitimci bayan
bizlere, kurumsal pazarlamacıların, genel müdürlükle müşteri arasında kaldıkları için, işlerinin
zor olduğunu anlatıyordu. Hatta pazarlamacıları iki dilim tost ekmeği arasındaki kaşara
benzetmişti ve sonunda şunu eklemişti: “Evet, kurumsal pazarlamacı, tostun içindeki kaşar gibidir.
Ancak, unutmayın kaşar her zaman ekmekten pahalıdır.”
Her ne kadar benzetmesi pek uygun olmasa da bu bayanın söylediklerinde doğruluk payı büyüktü.
Özellikle şubede kurumsal pazarlamacı olmak çok yıpratıcı bir iştir. Hem şubede, hem de
genel müdürlükte kurumsal pazarlamacı olarak çalıştığım için iki tarafın da (şube-genel
müdürlük) haklı olduğu tarafları gördüm. Bu yazıda, özellikle bankacılığa yeni başlayan
kurumsal pazarlamacı arkadaşlara yararlı olacağını umduğum bazı tavsiyelerde bulunacağım.
1. Kendinize güvenin.
Aslında hayatın her anında, her insan için gereklidir. Bir müşteriye
ilk defa gittiğiniz zaman kendinize güvendiğinizi gerek söz, gerekse tavırlarınızla gösterin. Ancak,
bu güveni ukalalıkla karıştırmamak gerekir.
2. Bankanıza
güvenin. Müşteriye gitmeden önce, bankanızla ilgili en küçük detayları
bile öğrenmeye çalışın. Unutmayın, müşterinin bankanızla ilgili soracağı her
soruya cevap verebilmelisiniz. Bankanızı iyi tanır ve “kurumsal bilinç”e sahip olursanız;
karşınızdaki kişiye daha fazla güven verebilirsiniz.
3. Güleryüzlü ve sempatik
olun. Kuşkusuz her sektördeki pazarlamacının sahip olması
gereken bu özellik bankacılıkta daha fazla önem kazanmaktadır. Çünkü, insanlardan paralarını bankanıza
yatırmalarını isteyeceksiniz. Bunu yaparken, olabildiğince sempatik görünmeniz gerekir. Ancak, yapmacık
tavırlardan ve gülüşlerden kesinlikle kaçının. İçten gelen hafif bir tebessüm, yapmacık bir
gülüşten çok daha etkilidir.
4. Giyiminize özen
gösterin. Temiz ve özenli giyinmeniz müşteri üzerinde olumlu etki bırakacaktır.
İnsanların karşıları hakkında edindikleri izlenimin yarısının ilk görüşmede
oluştuğu düşünülürse, giyimin önemi daha iyi anlaşılır. Giyiminizde koyu renkleri ve özellikle
siyahı tercih edin. Bir Afrika ülkesi olan Mali’ye gittiğimde, oradaki bankalarda bile çalışanların
giyimlerinde siyah renge ağırlık verdiklerini gördüm. Gerçekten de, kişiler size paralarını
emanet edecekleri için sizi ciddi (kesinlikle asık suratlı değil) bulmaları gerekir.
5. Görüşmeye
kesinlikle zamanında gidin. İstanbul gibi büyük kentlerde trafik nedeniyle
çoğu zaman görüşmeye geç kalınabiliyor. Bunu göz önünde bulundurarak yola erken çıkın. Eğer,
yetişemeyeceğinizi düşünüyorsanız, görüşme saatinden makul bir zaman önce (en az bir saat önce, son
dakikada değil) firmayı arayarak görüşmeyi ileri bir saate ya da tarihe erteleyin.
6. Müşteriyi
(firmayı) iyi tanıyın. Firmayı ziyaret etmeden önce hakkında
olabildiğince çok bilgi toplayın. Bu konuda bankanızın istihbarat bölümünden yardım alın. Ayrıca,
varsa, diğer bankalardaki arkadaşlarınızdan da firmayla ilgi görüşlerini alın. Ziyarete gittiğinizde
firmayı tanıdığınızı belirten birkaç sözcük, özellikle firma sahibini memnun edecektir.
7. Görüşeceğiniz
kişiyi iyi belirleyin. Firmadan kiminle görüşeceğiniz çok önemlidir.
Örneğin, firmanın ve firma sahibinin mevduatını almak istiyorsanız, firmanın sahibinden randevu
almaya çalışın. Eğer bu mümkün değilse, firmanın en yetkili kişisinden randevu almaya gayret
edin.
8. Karşınızdaki
kişiye onun önemli olduğunu hissettirin. Görüşme yaptığınız
kişinin konuşmasını, ne kadar saçma ve gereksiz şeyler söylerse söylesin, can kulağıyla
dinleyin. Kesinlikle sözünü kesmeyin. Ancak, konuşmayı sizin amacınıza uygun olarak (kredi, kredi kartı
ya da mevduat pazarlaması) yönlendirin; konunun dağılmasına izin vermeyin. Firmanın sahibiyle görüşme
yapıyorsanız, küçük bir firma da olsa, firmanın iyi ve güçlü yönlerini ön plana çıkarın.
9. Hedefleri tutturmaya
çalışın ama... Bankanızın koymuş olduğu hedefleri
tutturmak için elinizden gelen tüm gayreti gösterin. Ancak, özellikle kredi vermeyi planladığınız firmaları
çok dikkatli belirleyin. Aksi takdirde, hedef tutturmak için iyi analiz etmeden seçeceğiniz bir firma, krediyi ödeme
güçlüğüne düşerse ileride başınızı ağrıtabilir.
10. Yerine getiremeyeceğiniz
taahhütlerde bulunmayın. Kurumsal pazarlamacılar, çoğunlukla bir
firmanın mevduat, çek, nakit yönetimini almak istediklerinde, firma yetkilisi bunun karşılığında
bankanın kredi vermesini talep etmektedir. Ancak, bankanın o dönemdeki kredi politikası gereği ya da sizin
bu firmayla kredi müşterisi olarak çalışmak istememenizden dolayı bu talebi geri çevirmek zorunda kalabilirsiniz.
Bu durumu, firmayla ilişkilerinizi bozmadan uygun bir dille anlatmalı ve ileride böyle bir kredi olanağı
olabileceğini belirtmelisiniz. Ancak, asla bir taahhüt altına girmeyin. Çünkü, yerine getiremediğiniz taahhütler
hem sizin, hem de bankanızın güvenilirliğini zedeler.
11. Görüşme yaptığınız
ortamı iyi gözlemleyin. Firma yetkilisiyle görüşme yaptığınız
yer, size firma hakkında birçok ipucu verecektir. Örneğin, firma sahibinin odasının lüks döşenmiş
olması, sizin bu firmaya kredi vermeden önce çok dikkatli analiz yapmanız gerektiğini göstermektedir.
Bu saydıklarım, kurumsal pazarlamacıların müşteri ziyaretlerinde önem
vermeleri gereken noktalardan birkaçı. Kuşkusuz, dikkat edilmesi gereken daha birçok konu bulunmaktadır.
|
|
CEK YASASI
Murat
KAYKUSUZ - 02 EYLÜL 2003
Gunaydın,
Ceklerin vadeli olmasi ve senet gibi kullanilmasi herhalde yalnizca bizim ulkemize ozgu bir uygulama.
Senet yerine ceki tercih eden piyasanin, yeni cek yasasindan sonra artik eskisi kadar rahat olamayacagi goruluyor.
Yeni cek yasasiyla ozellikle kucuk esnafin ve KOBI'lerin zor duruma dusecekleri, hemen herkes tarafindan
dile getiriliyor. Gazetelerde yasayla ilgili yeterli aciklama bulamadigimdan kucuk bir arastirma yaptim. Bugun, bu bilgileri
sizlerle paylasmak istiyorum.
Oncelikle, bu yasa AKP Hukumeti'nden once de TBMM'nin gundemindeydi. Ancak, onceki hukumet, piyasayi
olumsuz etkileyecegini dusunmus olsa gerek, cek yasasini cikartmadi. Bu yasanin baslica amaci, kayitdisi ekonomiyi azaltmak
ve cek hamillerini (yani alicidan, mal ya da hizmet karsiligi olarak cek alanlar) koruyabilmek. Yasanin onemli maddelerini
soyle ozetlemek mumkun:
- Yeni yasayla birlikte, bankalarin sorumlulugu artiyor. Artik, banka verdigi her cek yapragindan 300
Milyon TL'ye kadar sorumlu tutulacak (bu tutar, her yılın Ocak ayinda, Merkez Bankasi tarafindan yeniden
belirlenecek). Ornegin, 500 Milyon TL tutarinda bir
cek aldiniz. Bu cek karsiliksiz cikarsa, ceki musterisine veren banka, size bu cek icin 300 Milyon TL odemek zorunda.
Tabii, bu durumda, soyle bir sey de mumkun.
Mal ya da hizmet sattiginiz musterinizden 500 Milyon TL tutarinda bir cek almak yerine, 250'ser Milyon TL'lik iki cek alirsiniz.
Boylece, musterinizin cekleri karsiliksiz ciksa bile banka, her bir yaprak icin 300 Milyon TL'ye kadar yukumlulugu bulundugundan,
size toplam 500 Milyon TL odeyecektir.
Bu yukumlulukten oturu, bankalar artik kimseye kolay kolay cek defteri vermiyorlar. Cek defterinin
karsiliginda, kısa surede likide edilebilecek (mevduat, altin, hazine bonosu, vb.) teminatlar istiyorlar. Buyuk firmalar
icin bu, bir sorun teskil etmiyor; ancak, ornegin 20 yapraklik cek defteri karsiliginda minimum 7 Milyar TL degerinde teminat
vermek, bircok kucuk esnafi zora sokmakta.
- Yeni yasanin bankalara getirdigi bir baska zorunluluk da, her cek yapraginin uzerine ceki keside
edenin (cek vererek karsiliginda mal ya da hizmet satin alan kisi) vergi numarisinin da yazilmasi. Boylece, kayitdisi ekonominin
onemli olcude azalacagi umuluyor.
- Bankalar, yukumluluklerini yerine getirmezlerse, 350 Milyon TL'den 3 Milyar TL'ye kadar agir para
cezasina carptiriliyorlar. Bu yukumlulukler ozel finans kurumlari için de gecerli.
-
Yeni yasanin, kesideciye de sagladigi avantajlar var. Kesideci, keside gunune gore hesaplanacak ibraz suresinin bitim tarihinden
itibaren en gec 10 gun icinde, cekin karsiliksiz kalan kismini, yuzde on tazminat ve gecikme faiziyle birlikte oderse
yeniden cek keside etme hakkini kazaniyor. Kesideci, ceki odemezse, cekin odenmeyen kismi kadar agir para cezasina carptiriliyor;
ancak, bu ceza 80 Milyar TL'yi gecemiyor (bu tutar her yil yeniden belirlenecek). Ote yandan, kesideciye sucun niteligine
gore, mahkeme karariyla, 1 ila 5 yil arasinda bir sure cek defteri verilmiyor. Kesideci, bu sucu, yani karsiliksiz cek vermeyi,
tekrarlarsa 1 ila 5 yil arasinda hapisle cezalandiriliyor.
Kisacasi,
teminat verme sorunu, ozellikle Anadolu'daki esnafi olumsuz etkiliyor. Ticaret odalari, yasanin kaldirilmasi ya da yumusatilmasi
icin hukumete baski yapmaya basladilar bile. AKP Hukumeti'nin bu konuda geri adim atip atmayacagini onumuzdeki gunlerde gorecegiz... |
|
|