PARAMETRE
Altın nereye gidiyor?
12.11.2004
EMRE ALKİN emre.alkin@tercuman.com.tr
|
GEÇEN ay altın fiyatları üzerine ortaya birkaç tez koymuştuk.
Onsu 386 dolardan 3 ay içinde 425 dolara gelen altının eğer Bush seçilirse düşme ihtimalinin olduğu,
fakat 425 doları kırarsa yukarı doğru 440 dolara kadar önünün açık olduğunu söylemiştik. Gerçekten
de uzak ihtimal olduğunu düşündüğümüz olay gerçekleşti ve altının fiyatı 434 dolara yaklaştı.
Bush'un tekrar seçilmesinin ferahlatıcı bir etkisi olmadığı gibi, petrol fiyatları düşerken
altın tırmanmaya devam etti. Altın üreten bazı ülkelerin petrol ihraç ediyor olması (Rusya gibi)
başka bir politikanın ortaya çıkmış olabileceğini gösteriyor. Varil başına 25
dolar olarak belirlenen OPEC standardının neredeyse iki katına ulaşmış petrol fiyatının,
bu emtiayı ihraç edenler için beklenmedik bir gelir fazlası yarattığını söylemeye gerek yok.
www.ntvmsnbc.com sitesinin yazarlarından Sayın Murat Kaykusuz altın fiyatlarındaki gelişmeleri söyle değerlendirmiş:
Rezevler giderek azalıyor
'ABD'nin dış siyasetine paralel olarak, önümüzdeki yıllarda
Ortadoğu'daki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın süreceği göz önünde bulundurulduğunda
altın fiyatlarındaki artışın da kaçınılmaz olduğunu vurgulamak gerekiyor. Üstelik,
altın rezervlerinin giderek azalması, altın madenciliğinde maliyetlerin artmasına neden olmakta ve
bu durum, altın fiyatlarının düşmesine engel teşkil oluşturuyor. Türkiye açısından
baktığımızda altının iki bakımdan önemi bulunmaktadır. Birincisi, son 10-15 yıldır
hızla büyüyen kuyumculuk sektörünün giderek artan altın talebi. Bugün Türkiye, dünyada en çok altın talep eden
ilk beş ülke arasında bulunuyor. Altın takı ihracatı konusunda ise, Türkiye İtalya'yla büyük
bir rekabet içindedir. Kuyumculuk sektöründe 40 bin dolayında firma yer almakta ve 250 bin kişi istihdam ediliyor.
Ancak, altın talebinin büyük bölümü ithalat yoluyla karşılanıyor. Çünkü, Türkiye'de zengin altın
rezervi bulunmasına rağmen, bu rezervlerin büyük bölümünü işlemek ekonomik değil; maliyeti son derece
yüksek. Bunun yanında bir türlü çözümlenemeyen siyanürlü altın sorunu da Türkiye'de altın madenciliğini
engelleyen diğer bir konu. Bu nedenle, büyük bölümü ithal edilen altının fiyatı özellikle kuyumculuk sektörü
için hayati önem taşıyor.
Altın hala önemli
İkinci olarak, Türkiye'de altın hala önemli bir yatırım
aracı olarak görülüyor. Dövize ve borsaya güvenmeyen küçük yatırımcı, parasını altın alarak
değerlendirmek istiyor. Türkiye'de bu potansiyeli gören bazı firmalar piyasaya yatırım amaçlı altın
ürünler sunmaktadır. Goldaş Kuyumculuk'un ürettiği Chipaltın bunun en son örneğini oluşturuyor.
Altının Türkiye'de yatırım aracı olarak kullanılması, altın fiyatlarının
Türk yatırımcısı için önemini daha sonraki zamanlar için artıracak nitelikte. Önümüzdeki günlerde
başta ABD'nin dış siyaseti olmak üzere, uluslararası alandaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, altın
fiyatlarının 2005 yılındaki seviyesinde belirleyici olacak görünüyor.'
Tabii, Sayın Kaykusuz'un son derece isabetli tespitlerine ekleyecek fazla bir
şey yok. Yalnız, bazı uzmanların Bush seçilirse, altın garanti düşer şeklindeki kestirmeciliği
taca çıktı. Onu da belirtelim.
http://www.tercuman.com/v1/yazaryazi.asp?id=12&yazitar=12.11.2004&yaziid=9018 |
Altın
nereye koşuyor? |
|
Dolardaki düşüşün
kısa vadede geçerli olacağı ve uzun vadede altının dolar karşısında kazandırmaya
devam edeceği bir gerçek. Altın, alternatif yatırım aracı olma özelliğini koruyor. |
|
Murat Kaykusuz NTV-MSNBC |
|
26 Kasım 2004—
Doların değer kaybetmesine paralel olarak, altın
fiyatları psikolojik sınır olarak görülen 450 doların üstüne çıkarak dün Londra Altın Borsası’nda
451.15 dolardan işlem gördü. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Birçok analist, hâlâ 450
dolar sınırını tehlikeli görüyor ve bu seviyelerden satış gelebileceği görüşünde.
Buna, altının ons fiyatının bu yılın Nisan ayı başındaki 426 dolar seviyesinden
Mayıs ayı ortalarında yaklaşık yüzde 14 kayıpla 373.50 dolara düşmesini örnek gösteriyorlar.
Ancak, ABD’nin dış ticaret açığını azaltmak amacıyla
doların devalüasyonuna devam edeceğini göz önünde bulundursak, bu düşüşün kısa vadede geçerli olacağı
ve uzun vadede altının dolar karşısında kazandırmaya devam edeceği bir gerçek.
Altın 19-25 Kasım 2004 tarihleri arasında (Londra Altın Borsası öğleden
sonra fixing fiyatlarına göre) dolar bazında yüzde 1.25 getiri sağlamış. Aynı dönemde, diğer
kıymetli madenlerin fiyatlarında meydana gelen değişmeleri ise aşağıdaki tabloda özetledik: |
|
|
|
|
|
Sonuç
olarak, kıymetli madenler, özellikle altın bu dönemde alternatif yatırım aracı olma özelliğini
koruyor. |
(http://www.ntv.com.tr/news/298002.asp)
|
Altının
ışıltısı giderek artıyor |
Doların
Euro karşısında hızlı değer kaybının da etkisiyle; altın fiyatları hızlı
yükseliyor. Uzmanlar, psikolojik sınır olarak görülen 450 doların aşılması durumunda altın
fiyatlarının yıl sonuna kadar 470 dolara çıkabileceği görüşünde. |
|
Murat Kaykusuz NTV-MSNBC |
|
|
|
19 Kasım 2004—
Kasım ayının başından
beri yükselmeye devam eden altın fiyatları rekor üstüne rekor kırıyor. ABD Dışişleri Bakanı
Colin Powell’ın istifasını açıklamasının ardından yerine “Şahinler”
kanadından olan ve Bush’un geçen dönem Ulusal Güvenlik Danışmanlığını yapan Condoleezza
Rice’ın getirilmesinin ardından, ABD’nin agresif dış politika anlayışını
artırarak sürdüreceğini düşünen piyasalar buna yükselişle cevap verdi. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Londra Altın Borsası’nda
altının ons fiyatı dün, önceki güne göre yüzde 0.93 artarak 443.45 dolara yükseldi.
Atının Ocak - Ekim 2004 döneminde dolar bazındaki getirisini inceleyelim. Grafikten
de anlaşılacağı gibi, her üç para birimi bazında Mayıs ayında en düşük değere
inen altın fiyatları, bu aydan sonra yükseliş trendine girdi. Altının
Mayıs - Ekim 2004 arasındaki ortalama aylık fiyatlara göre getirisi dolar bazında yüzde 9.56, sterlin
bazında yüzde 8.46, Euro bazında ise yüzde 5.29 olarak gerçekleşmiştir. Tabii, Kasım ayındaki
hızlı yükseliş bu getiri oranını artırdı. |
|
|
|
|
|
Daha basit bir hesap yaparsak, örneğin Mayıs ayı başında
bin dolarlık altın alsaydınız, 17 Kasım 2004 itibariyle altınınızın değeri
yaklaşık bin 133 dolara yükselmiş olacaktı. Aynı şekilde, Mayıs ayı başında
bin sterlin değerinde olan altınınız 17 Kasım’da yaklaşık bin 94 sterline, bin Euro
değerindeki altınınız da yaklaşık bin 52 Euro değerine ulaşmış
olacaktı. Sonuç olarak, altın kazandırmaya devam ediyor. Birçok analist, psikolojik
sınır olarak görülen 450 doların aşılması durumunda altın fiyatlarının yıl
sonuna kadar 470 dolara bile ulaşabileceği görüşünde. ABD’nin doları devalüe etmeye devam etmesi
halinde, bahsedilen seviyelere ulaşmak pek de imkânsız değil. |
(http://www.ntv.com.tr/news/296537.asp)
|
|
|
|
|
|
|
|
Önümüzdeki günlerde başta
ABD’nin dış siyaseti olmak üzere, uluslararası alandaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, altın
fiyatlarının 2005 yılındaki seviyesinde belirleyici olacak.
| |
|
|
|
|
|
9 Kasım 2004—
ABD Başkanı George W. Bush’un yeniden başkan
seçilmesiyle, Büyük Ortadoğu Projesi’ni (BOP) (ya da NATO’nun İstanbul’daki zirvesinde değiştirilmiş
haliyle Genişletilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi) hemen uygulamaya koyacağı konusunda hiçbir
şüphe kalmadı. Ortadoğu, altın ticareti açısından da stratejik bir bölge niteliğini taşırken,
ticaretin önemli bir bölümü, Dubai merkezli bu bölgeden gerçekleştiriliyor. | |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ABD’nin dış siyasetine paralel olarak, önümüzdeki yıllarda
Ortadoğu’daki siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın süreceği göz önünde bulundurulduğunda
altın fiyatlarındaki artışın da kaçınılmaz olduğunu vurgulamak gerekiyor. Üstelik,
altın rezervlerinin giderek azalması, altın madenciliğinde maliyetlerin artmasına neden olmakta ve
bu durum, altın fiyatlarının düşmesine engel teşkil oluşturuyor. İKİ KRİTİK NOKTA Türkiye
açısından baktığımızda altının iki bakımdan önemi bulunmaktadır. Birincisi,
son 10-15 yıldır hızla büyüyen kuyumculuk sektörünün giderek artan altın talebi. Bugün Türkiye, dünyada
en çok altın talep eden ilk beş ülke arasında bulunuyor. Altın takı ihracatı konusunda ise,
Türkiye İtalya’yla büyük bir rekabet içindedir. Kuyumculuk sektöründe 40 bin dolayında firma yer almakta ve
250 bin kişi istihdam ediliyor. Ancak, altın talebinin büyük bölümü ithalat yoluyla
karşılanıyor. Çünkü, Türkiye’de zengin altın rezervi bulunmasına rağmen, bu rezervlerin
büyük bölümünü işlemek ekonomik değil; maliyeti son derece yüksek. Bunun yanında bir türlü çözümlenemeyen siyanürlü
altın sorunu da Türkiye’de altın madenciliğini engelleyen diğer bir konu. Bu nedenle, büyük bölümü
ithal edilen altının fiyatı özellikle kuyumculuk sektörü için hayati önem taşıyor.
İkinci olarak, Türkiye’de altın hâlâ önemli bir yatırım aracı olarak görülüyor.
Dövize ve borsaya güvenmeyen küçük yatırımcı, parasını altın alarak değerlendirmek istiyor.
Türkiye’de bu potansiyeli gören bazı firmalar piyasaya yatırım amaçlı
altın ürünler sunmaktadır. Goldaş Kuyumculuk’un ürettiği Chipaltın bunun en son örneğini
oluşturuyor. Altının Türkiye’de yatırım aracı olarak kullanılması,
altın fiyatlarının Türk yatırımcısı için önemini daha sonraki zamanlar için artıracak
nitelikte. Önümüzdeki günlerde başta ABD’nin dış siyaseti olmak üzere,
uluslararası alandaki siyasi ve ekonomik gelişmeler, altın fiyatlarının 2005 yılındaki
seviyesinde belirleyici olacak görünüyor.
(http://www.ntv.com.tr/news/295143.asp)
|
|